AK PARTİ MİLLETVEKİLİ ÖZKAN AÇIKLAMALARDA BULUNDU

DENİZLİ GÜNDEM ABD’nin, büyükelçiliğini Tel Aviv’den Kudüs’e taşıyarak uluslararası hukukun en temel ilkelerini, uluslararası toplumun iradesini hiçe saydığını ifade eden Özkan: “Barış istediğini defalarca kanıtlayan Filistin tarafını cezalandırmıştır. ABD insanlığın hak, adalet ve hakkaniyet şuuruyla bağdaşmayan bu adımıyla uluslararası toplum nezdindeki inandırıcılığına zarar vermiştir. Osmanlı idaresinde adaletin, barışın, kardeşliğin hüküm sürdüğü Filistin, son bir asırdır önce İngilizler, sonra siyonist İsrail tarafından yapılan zulmün ve işgalin yaşandığı bir ülke haline gelmiştir.”dedi. Özkan sözlerine şöyle devam etti: ZULÜM 1948’DE BAŞLADI 2017’nin aralık ayında, Osmanlı’nın bölgeden ayrılışının yüzüncü yılında, Amerika konsolosluğunu Kudüs’e taşıma kararı alarak, Kudüs’ün statüsünü değiştirmeye yönelik bir adım atmıştır.  Filistin halkının yasal ve tarihi hakları hedef alınmış, uluslar arası kararlar hiçe sayılmıştır. Amerikan yönetimi de, Birleşmiş Milletler’de ortak karar alan, 128 ülkenin iradesini yok sayarak bu yanlış kararında ısrar etmiş, “yaptım oldu” anlayışı ile tarihi bir hataya imza atmıştır. İsrail'in yaptığı bir soykırımdır ve bu soykırımı ilk defa bugün yapmamıştır. 1948'den itibaren bu işgal devam etmektedir. İsrail yine, soykırım ve insanlığa karşı suçları işlerken, uluslararası toplumu takmamış, birleşmiş milletlerin kararlarına uymamıştır. AMERİKA FİLİSTİN HALKININ ÖZGÜRLÜĞÜNÜ HİÇE SAYMIŞTIR Amerika; Filistin halkının yüzlerce yıllık vatan topraklarını işgal eden, iki devletli çözüme yönelik taahhütleri çiğneyen, İsrail hükümetini ödüllendirmekte, yapılan seyirci kalmaktadır. Hem Amerika hem İsrail bilmelidir ki; tarih ve insanlık vicdanı Filistinli kardeşlerimize yapılan haksızlıkları asla affetmeyecektir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da söylediği gibi “Kudüs bizim kırmızı çizgimizdir.” ZULME KARŞI GELENLER BİRGÜN GALİP GELECEKTİR Filistin sorununa adil ve sürdürülebilir bir çözüm, ancak egemen ve bağımsız bir Filistin Devleti’nin 1967 sınırları dahilinde, başkenti doğu Kudüs olacak şekilde vücut bulmasıyla mümkün olacaktır. Biz nükleer silahlar üreten, sömürgeciliği esas almış emperyalist devletlere seslenmiyoruz. Bizler Amerika’da ezilen, Avrupa’da emperyalizme köle olan, uluslar arası toplumun vicdanlarına sesleniyoruz. Yapılan bu zulme karşı duran, üzerinde elbisesi olmayan elinde bayrağı ile bağımsızlığının mücadelesini veren kardeşlerimizin eninde sonunda galip geleceğine inanıyoruz. KUDÜS DAVAMIZDAN VAZGEÇMEMİZ ASLA MÜMKÜN DEĞİLDİR 81 milyon vatan evladının kalbi Kudüs'tedir, Filistinli kardeşlerimizle birlikte atmaktadır. Buradan  İsrail terörüne kurban verdiğimiz Gazzeli, Filistinli şehitlerimize yüce Mevla'dan rahmet niyaz ediyorum. Aynı saldırıda yaralanan Filistinli kardeşlerime acil şifalar temenni ediyorum. Kudüs ve Mescid-i Aksa’yı vazgeçilemez davamızdır” sözünü dilimizle değil kalbimizle haykırıyorum.