© Haber20Denizli 2022

"Göç ve Sağlık Sempozyumu"

İZMİR (AA) - İzmir'de göç ve beraberinde getirdiği sağlık sorunlarının tartışılacağı, çözüm önerilerinin masaya yatırılacağı "Göç ve Sağlık Sempozyumu" başladı.

İzmir Tabip Odasının ev sahipliğinde İzmir Valiliği, İzmir Göç İdaresi Müdürlüğü, İzmir Sağlık Müdürlüğü, Dokuz Eylül Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezinin (DESEM) katkılarıyla düzenlenen "Göç ve Sağlık Sempozyumu"nun açılışında konuşan İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Fehmi Akçiçek, son yıllarda dünyada göç hareketlerinin hızla arttığını söyledi.

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği verilerine göre dünyada yüzde 60'ını kadınların ve çocukların oluşturduğu 65 milyondan fazla insanın yurdunu terk ederek göç etmek zorunda kaldığını dile getiren Akçiçek, sadece Suriye'de 7 yıl önce başlayan iç savaş nedeniyle 470 binden fazla insanın öldüğünü, 22 milyonluk nüfusun yarısından fazlasının başta Türkiye, Ürdün ve Lübnan olmak üzere komşu ülkelere göç ettiğini hatırlattı.

Göç hareketlerinin bazı sağlık problemlerini de beraberinde getirdiğine işaret eden Akçiçek, şöyle konuştu:

"Kaçanların çoğu ülkelerinden ayrılırken ölüm korkusu ile üzerilerindeki giysiden başka bir şey yanına alamadı. En ürkütücü olan evlerini kaybetmekten çok ev diyecekleri yuvaya bir daha sahip olamayacakları duygusu. Telafisi mümkün olmayan kaygı ve psikolojik yıkım, hastalıklar ve beslenmek yetersizlikleri en büyük tıbbi sorunlar. Yaşlıların durumu, kolik hastalıkların seyri ve tedavisi konusunda elimizdeki veriler az. Bu sempozyum boyunca bu konulara değineceğiz. Bize sığınan bu insanlara başta sağlık, barınma ve eğitim olmak üzere temel insan haklarını ne oranda sağlayabildiğimizi göstereceğiz. İnsanlığımızın ve medeniyetimizin göstergesi olarak bu sempozyumun göçmenlerin tıbbi durumlarını anlama ve çözümler noktasına yenilikler getireceğine inanıyorum."

İzmir Göç İdaresi Müdürü Funda Kılıç Doğan da dünyada 2. Dünya Savaşı'ndan sonra en büyük göç hareketinin bugün yaşandığını belirterek, Türkiye'nin en fazla göç alan hedef ülke olmasının yanında Avrupa ülkelerine geçişte transit ülke olarak da kullanıldığına dikkati çekti.

Kurum olarak geniş bir çalışma alanları olduğunu vurgulayan Doğan, "Göçün sağlık alanına ne denli etkisinin olduğunun bilincindeyiz. Bu sempozyumda geniş kapsamda bilgi ve deneyim paylaşımının ardından nitelikli tespitlerle çözüm önerilerine ulaşılacağını umuyorum." dedi.

- "Koordinasyonlu çalışmayı öğrendik"

İzmir Sağlık Müdür Yardımcısı Neşe Zeren Nohutcu ise Türkiye'nin 2011 yılında itibaren yoğun olarak karşı karşıya kaldığı göç olgusunun kendilerine ciddi deneyimler kazandırdığına dikkati çekerek, "O günden bu yana ilimizde hazırlıklı mıydık? Bu sorulara yanıt vermeye çalışıyoruz. Hastalıklara nasıl kontrol altına alırız, toplumda nasıl uyum içinde yaşayabiliriz sorularını öğrenmeye çalıştık. Bizim için iyi bir deneyim oldu, dünyaya ders verdik. Teorik biliyorduk pratikte sorunlar da yaşadık ama koordinasyonun ne demek olduğun öğrendik. Uyum içinde çalışmanın örneğini tüm dünyaya gösterdik." diye konuştu.

İzmir Vali Yardımcısı Uğur Kolsuz da Anadolu coğrafyasının tarih boyunca göçle karşı karşıya olduğunu anımsatarak, "2010 yılında Suriye iç savaşından en çok etkilenen 3 ülkeden biri olduk. İzmir’de Suriyeli misafirlerimizin hızlı bir şekilde geçici kimlikleri çıkarıldı. Kamu hizmetlerine ulaşımı sağlandı. En iyi sunduğumuz hizmetlerden biri sağlık hizmetleri." ifadelerini kullandı.

Yarın sonra erecek sempozyumda, çeşitli üniversitelerden akademisyenlerin, kamu kurumlarından ve sivil toplum kuruluşlarından temsilcilerin katılacağı panel ve konferanslarda, göç, göçmen sağlığı, bulaşıcı hastalıklar ve aşılama gibi konular tartışılarak, bunlara çözüm önerileri getirilmeye çalışılacak.




İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER