SEÇİMDEN SONRA SİYASET VE EKONOMİDE NELER OLACAK ?

Nihayet seçim günü geldi.Bu yazı kaleme alındığı saatlerde oylarımızı kullanıyoruz.

Yerel seçimler sonrası ülkemizde neler olacağını kesin olarak söylemek zor ise de gelişmelerin  nelere bağlı  olduğu,milletimizin ihtiyacımızın ne olduğu çok açık ve nettir.

    Ülkemizin geleceğinin,seçimden sonraki ekonomik gelişmelerin seçimin sonuçlarıyla hiçbir ilgisi olmayacak. Ne olacaksa siyasi parti liderlerimizin seçim sonrası duruşlarına bağlı olacaktır.Siyasi parti liderlerinin ve özellikle AKP,CHP,MHP,İP liderlerinin tutumu ülkemizin geleceğini belirleyecek.

   Vatansever bir duruşmu yoksa şahsi hesaplar,koltuk hesaplarımı tercih edilecek ? Ekonomide günlük gelişmeler,geleceğimiz her konu ama her konuda  belirleyici olacak olan budur.

  Vatansever duruş şu gerçeği görmek ve samimi olarak buna uygun davranmaktır

  ‘’Bizim ayrımız gayrımız yoktur,yüzde yarımı bulmayacak gafiller dışında herkes ülkesini ve milletini sever.Gün birlik beraberlik günüdür.Bölgemizde savaş vardır,sürmektedir,sürecektir de. Ve biz istesek de istemesek de  bu savaşta tarafız.Ciddi bir saldırı altındayız.Ülkemizin geleceğine saldırı vardır.Ülkemizin beka sorunu vardır.Bu beka sorununun yerel seçimlerle hiçbir alakası yoktur.

   Bu bağlamda vatansever duruşun güncel gerekleri şunlardır.

  1-Hiçbir şekilde kimse erken seçimi ağzına dahi almamalıdır.Zamanında yada en erken 2022 de seçimi herkes ilkesel olarak kabul ettiğini deklare etmelidir. Siyasi krizden medet umma gayretleri olmamalıdır.

 2- Cumhurbaşkanının aynı zamanda Parti Genel Başkanı olamayacağı düzenleme derhal yapılarak  Cumhurbaşkanının 82 milyonun cumhurbaşkanı olmasının önündeki bu büyük engel kaldırılmalıdır.

3-  Yargı bağımsızlığının önündeki engeller ve nasıl bir düzenleme yapılması gerektiğini Ak parti ve CHP çok net biliyor,birara yasalaşma aşamasına gelen bu mutabakat  MHP ve İyi partinin katılımıyla derhal hayata geçirilmelidir.

4-  Siyasetin dili 18+ dan Genel izleyici, hiç değilse 7 + ya dönmelidir.

5- Medya kepazeliği kabul edilmeli,özgür medya için partilerüstü bir anlayışla derhal yeni düzenlemeler gerçekleştirilmelidir.

   Bu ve benzeri mutabakatları sağlarsak martın sonu ancak o zaman bahardır.En büyük güç en büyük silah milli birlik ve beraberliktir.Bir olduğumuzda düşman saldırmaya cesaret edemeyecek.Ekonomik saldırıları daha az hasarla geçiştirebiliriz.Güncelde fakirleşmeye razı olup geleceğimizi kurtarabiliriz.

Kimse bunlar zor,uzlaşmazlar demesin dostlar,herkes elinden geldiğince tabandan, yandan neyse bu uzlaşmayı zorlamak istemek zorundayız.Birey olarak bizimde verebileceğimiz katkı var.Aksi takdirde , nelerin önümüzde olacağı,hangi filmi izleyeceğimiz  net olarak ortada.O zaman bilinki;

  İktidar partisi iktidarını sürdürmek yada muhalefet partileri iktidar adayı olarak parlatılmalarını sağlamak adına  Amerika şeytanıyla emperyalist köpeklerle görüşmeler, yapmaktadır.Ülkemin geleceğini tehlikeye atacak mutabakatlar gündemdedir.özür dlerim kötü laf ama maalesef birileri geleceğimizi satmaktadır.

    Mesela  bu durumda şu sempatik gelen açıklamaları duyarsanız başınızı duvarlara vurunuz ‘’ Suriyede ne işimiz var,çekiliyoruz,çekileceğiz,çekilmeliyiz.’’ ’’israille askeri içbirliğine önem veriyoruz.’’

   Bu sözlerin anlamı şudur,güneydoğumuzu koparmaya yeltenen gaflet yolu asfaltlanmaktadır.

      Birbirine rakipte olsalar milli meselede gerçekten birbirine yaslanamayanlar iktidarlarını bu sömürgeci eşkıyalara bağlı olarak sürdürürler yada iktidar adayı olurlar.Çünkü kabul edelimki edepsiz fütursuz,gemi azıya almış bir güçle karşı karşıyayız ve biz başta ekonomik olarak çok kırılgan bir durumdayız.

    Memlekete kıymayın efendiler,gücü dışarıda aramayın efendiler,çocuklarımıza ,geleceğimize kıymayın efendiler.

    Tek düşmanımız ABD,İSRAİL VE İŞBİRLİKÇİLERİ, İNSANLIK DÜŞMANI KATİLLERDİR.