Panele İl Müftüsü Mehmet Aşık, Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdülhamit Birışık, İl Müftü Yardımcısı Talat Özmet, Pamukkale Müftüsü Nihat Sevil, Merkezefendi Müftüsü Dr. Gencal Şenyayla, Honaz Müftüsü Osman Aslan, Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Denizli İl Temsilcisi Fatih Gün, müftülük personeli, din görevlileri Kur'an kursu öğreticileri ve öğrencileri ile çok sayıda vatandaş katıldı.
Panel’de oturum başkanı İl Müftüsü Mehmet Aşık olurken, konuşmacılar PAÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdülhamit Birışık ile Merkezefendi Müftüsü Dr. Gencal Şenyayla oldu.
İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan program, Müftü Ahmet Hulusi Efendi Camii Müezzin Kayyımı Ahmet Sarıkaya’nın Kur'an-ı Kerim tilaveti ile devam etti.
Panelin açılış konuşmasını yapan oturum başkanı İl Müftüsü Mehmet Aşık,"15 Temmuz gecesi, bu necip milletimizin maruz kaldığı işgal girişimi din kisvesine büründüğünü gördük. Suret-i haktan görünen ama batıla hizmet eden FETÖ Terör Örgütü, imanımızı, ahlaki hassasiyetimizi, peygamber sevgimizi, zekât ve sadakamızı, kurbanlarımızı hâsılı tüm dini değer ve kavramlarımızı istismar etti. Kendi menfaati uğruna milletimizin varlığına, birlik ve beraberliğine, ülkemizin geleceğine kast etti. Rabbimize hamdolsun ki, 15 Temmuz hain darbe girişimi, Allah'ın inayeti, idarecilerimizin dirayeti ve aziz milletimizin cesaretiyle bertaraf edilirken, tüm dünya din istismarının karanlık yüzünü görmüştür. 15 Temmuz gecesi, üzerimizde derin izler bırakarak hepimize silkinme, kendine gelme ve muhasebe etme sorumluluğu yüklediğinden İl Müftülüğümüz olarak bu paneli siz değerli meslektaşlarımızla düzenledik." dedi.
“3-4 Temmuz 2016 tarihinde Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından düzenlenen “Din Şurası Olağanüstü Toplantı Kararları” maddelerine değinen Müftü Aşık konuşmasını şöyle sürdürdü; “Gizli ve karanlık emellerine ulaşmak için her türlü yolu mubah gören, dini ve dinî duyguları istismar eden; milletimizin zekâtını, sadakasını, kurbanını çalan, evladını elinden alan, dinimizin temel değerlerini ve kavramlarını tahrif ve tahrip eden, gayr-i İslamî ve gayr-i ahlakî tutum ve davranışlarla fitne, fesat, yalan ve desiselerle kendine insan ve imkân devşiren, devletin tüm organlarına sızarak, milletin geleceğini ipotek altına almaya çalışan ve son darbe girişimiyle millet tarafından suçüstü yakalanan Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ/PDY) dinî bir oluşum olarak nitelenemez. Bu örgütün elebaşı “din âlimi” ya da “hocaefendi” olarak kabul edilemez.”
PAÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdülhamit Birışık’da, “FETÖ/PDY açık bir din istismarı hareketidir. İslam’da davet, Allah’a ve Hz. Peygamber’in yoluna yapılır. Allah adı kullanılarak çeşitli kişilere, yapılara ve hiziplere yönelik davet, insanları din ve Allah diyerek aldatmaktır.Aslında bu örgüt, kendine özgü ve yeni bir oluşum olmadığını görüyoruz. Geçmişten günümüze dünyanın farklı bölgelerinde FETO benzeri yapılanmalar bulunmaktadır. Bir örnek vermek istiyorum. Hasan Sabbah, İsmaililik mezhebi inancına dayalı olarak oluşturduğu Haşhaşiler tarikatı ile tanınmış, Orta Çağ'ın en ilginçlerinden birisidir. Günümüzde ise FETÖ, DEAŞ, Boko Haram gibi terör örgütleri, hiyerarşik yapıları ve dış mihraklar tarafından korunup beslenmeleri ise ortak bir özellik olarak dikkat çekicidir. ‘Dinler arası diyalog’ ve ‘ılımlı İslam’ diyerek şaibeli girişimler başlatmış, pek çok sırlı ve gizemli ilişkiyle uluslararası dünyada Müslümanların aleyhine oluşturulan karanlık projelerin bir parçası olmaktan çekinmemiştir. Bugün FETÖ liderine ve ajanlarına sahip çıkanlar, o örgütü büyütüp yetiştirenlerdir.” dedi.
Merkezefendi Müftüsü Dr. Gencal Şenyayla’da, “Dini kavramların istismarı konusu, bugün İslâm ümmetinin birlik ve beraberliğini tehdit eden ciddi bir güvenlik meselesine de dönüşmüştür. Dinî olduklarını ve islâm'ı temsil ettiklerini iddia ederek bozgunculuk yapan, kan döken FETO gibi terör örgütleri, en büyük zararı Müslüman toplumlara, birlik ve beraberliğimize, geleceğimize ve gençlerimize vermektedir.” dedi.
Yorum Yazın