Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de “Şüphesiz biz Kur’an’ı, Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu bilir misin? Kadir gecesi, bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede Rablerinin izniyle her türlü iş için inerde iner. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir” (Kadir Suresi, 1-5) buyurarak bu gecenin ne kadar mübarek bir gece olduğunu haber vermiş, Peygamber Efendimiz (s.a.s) de bu gecenin kıymetini “Kim Kadir Gecesini, faziletine inanarak ve mükâfatını da Cenâb-ı Allah’tan umarak ihya ederse, o kimsenin geçmiş günahları bağışlanır” (Buhârî, Kadir 1) şeklinde ifade etmiştir.
Rahmet, mağfiret ve arınma iklimi Ramazan-ı şerifin son günlerine yaklaşırken, önümüzdeki 31 Mayıs 2019 Cuma’yı Cumartesi’ye bağlayan gece, her yıl kadrimizi yüceltmek üzere gelen mübarek Kadir gecesine kavuşmanın sevinç ve mutluluğunu yaşayacağız.
Taşıdığı sayısız ilim ve hikmetleriyle kudsiyyetini bizzat Kur’an-ı Kerim’den alan bu gece, bütün Müslümanlar için her zaman derin bir ilgi ve saygıya mazhar olup, Kur’an-ı Azimüşşan’ın leyle-i kadir’le birlikte kendi semâmıza inmeye başlaması, hiç kuşkusuz, sadece biz Müslümanlar için değil aynı zamanda tüm insanlık için de yüksek bir şeref ve iftihar vesilesi olmuştur. Çünkü Kur’an’ın rahmet mesajları tüm insanlığı kuşatmak üzere gönderilmiş, bütün insanları karanlıklardan aydınlığa çıkarmayı ve onlara Hakk’ı batıldan ayırabilmek için sunduğu şaşmaz ve eskimez ölçüleriyle yön göstermeyi hedeflemiştir. Zira Kadir Gecesi; Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s.)’e ilk vahyin gelişi ve Kur’an-ı Kerim’in indirilmeye başladığı, aynı zamanda Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in “Peygamber” olarak görevlendirildiği gecedir.
Bu gecede, Müslümanlar olarak; Kur’an’ın kadrini, kıymetini yeniden idrâk edip, Kur’an’ın hak, hakikat, ahlâk, adalet ilkelerine ne kadar bağlı olduğumuzu sorgulayıp, bin aylık manevi iklimi barındıran gecenin hazzından istifade edip, Kur’an’ın barış ve esenlik mesajlarına kulak vererek Allah’ın meleklerinin, yeryüzüne barış ve esenlik getirmek üzere indikleri zaman diliminden âzamî derece istifade edelim.
Bu gece, geçmişimizi muhasebe ederken unutarak, bilmeyerek ve cehaletle işlediğimiz kötü amellere tevbe-istiğfar edip, salih amellerimizin kabulünü isteyip, başta anne-babalarımızın hayır dualarını alıp, akrabalarımızı, mülteci kardeşlerimizi, sevdiklerimizi, kimsesizleri, yaşlıları, düşkünleri, yetim ve öksüzleri, hastaneleri, cezaevlerini, kimsesizler yurdunu, huzurevlerini ziyaret edip mahzun gönülleri hoş edip kırık kalpleri onaralım.
Kabristanları da ziyaret ederek geçmişlerimizi hayırla yâd edip, “Kardeşlerini unutma beklenen sensin” anlayışıyla ihtiyaç sahiplerine yardım elimizi uzatmaya çalışıp, sadakalar ve hayırlar dağıtıp, Kur’an’la, zikirlerle, salavât-ı şerîfelerle, nâfile ve kazâ namazlarıyla geceyi en güzel şekilde ihyâ etmeye çalışalım.
Dünyanın dört bir yanındaki acı, sıkıntı, zulüm ve işkence altında, gözyaşı dökerek yaşamak zorunda kalan Müslüman kardeşlerimizin ve masum insanların bu durumdan kurtulmaları için rabbimize niyazda bulunalım. Sevgili Peygamberimizin bu gece için tavsiye ettiği şu duayı da dilimizden düşürmeyelim: “Allah'ım! Şüphesiz Sen affedicisin, affetmeyi seversin, bizi de affet.” (Tirmizi, Da'avât, 89)
Bu duygu ve düşüncelerle, Denizlili hemşerilerimizin, aziz milletimizin ve İslam Âleminin Kadir Gecesi’ni tebrik eder, Kadir Gecesi’nin tüm insanlığa barış, huzur ve esenlikler getirmesini Yüce Allah’tan niyaz ederim.
Yorum Yazın