Kur'an'la değer kazanan ve içinde “Bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi” ile müminlere manevi atmosferin zirvesini yaşatan, Ramazan ayımızı uğurluyoruz.
Mübarek Ramazan ayının Kur'an'la nasıl değer kazandığına kısaca değinelim. İnsanlığı hidayete kavuşturan Kur’an-ı Kerim; Ramazan ayının Kadir Gecesi'nde Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (sav)’e indirilmeye başlanmıştır. Ramazan ayının diğer aylara üstünlüğü ve fazileti Kur'an ile olmuştur. Bir deri parçasının yarısı ile ayakkabı yapılması ve diğer yarısı ile de Kur'an-ı Kerim'e cilt yapıldığını düşünelim. Mushaf-ı Şerif’e cilt yapılan deri parçası Kur'an sayesinde öpülüp, baş tacı edilmektedir. İşte insan; hayatının merkezine ve tamamına Kur'an-ı Kerim’i ve Resulü Ekrem Efendimiz’in (sav) hayatını, sünnetini yerleştirdiği zaman, huzurlu ve mutlu aile yuvasına kavuşacaktır. Mutlu ve huzurlu kişilerden oluşan aile yuvası, mutlu ve huzurlu bir toplum oluşturacaktır. Aynı zamanda bilim ve teknolojide, kalkınmada zirve yapan bir medeniyet oluşacaktır.
Böyle mübarek, rahmet ve bereket dolu bir ayın sonunda yüce Rabbimiz bizlere bayram yapmayı bir hediye olarak vermiştir. Bayramlar neşe, sevinç ve meşru sınırlar içerisinde eğlenme zamanlarıdır. Müslümanların birbirlerini ziyaretlerinin yoğun olduğu özel ve güzel günlerdir. Dargınlık ve küskünlüklerin ortadan kalktığı, büyüklerimizin ellerinin öpüldüğü, çocukların hediyelerle sevindirildiği müstesna zaman dilimleridir. Birlik, beraberlik ve kardeşliğimizin perçinlenerek zirve yaptığı kıymetli günlerdir. Aramızdaki birtakım ayrılıkların derinleşmeden ortadan kalktığı ve tedavisinin yapıldığı mübarek günlerdir.
Bayram günlerini bir fırsat bilerek aramızda var olan sevgimizi, saygımızı ve kardeşliğimizi daha da güçlendirelim. İhtiyacımız olan huzur ve mutluluğu; Kur'an’a sarılarak ve örnek şahsiyet olan Peygamber Efendimiz’in (sav) hayatını öğrenerek ve yaşayarak elde edelim. Bayramdan sonra yaz Kur'an kurslarımızın açılmasıyla çocuklarımızı camilerle ve Kur’an kursları ile buluşturalım.
Bayramları bir fırsat bilip, anne babalarımızın rızalarını almalı hayatta değillerse, onların yakınlarını ve arkadaşlarını ziyaret etmeli, ihtiyacı olanlara yardım da bulunmalıyız.
Yakın akraba ve komşularımızın bayramlarını kutlayarak karşılıklı sevgi ve saygı duygularımızınyayılmasına vesile olmalıyız. Hastanelerde ve evlerinde yatan hastaları unutmayarak, şifa dileklerimizi iletmeli ve dualarımızla onlara moral vermeliyiz. Huzur evlerini ve çocuk yuvalarını ziyaret ederek şefkat dolu duygularımızı aktarmalıyız .
Mübarek Bayramlarımızda hakkın rahmetine kavuşanları kabirleri başında ziyaret etmek ve hayır duada bulunmak gibi çok güzel bir geleneğimiz daha vardır. İşte bunlar, toplumu oluşturan insanları birbiriyle kaynaştırarak kardeşliğimizin, milli birlik ve beraberliğimizin sağlanmasında etkili olan davranışlardır.
Bu vesileyle Denizli'li hemşerilerimizin mübarek Ramazan Bayramını tebrik eder, daha nice bayramlara sağlık, sıhhat ve afiyetle bizleri eriştirmesini, birlik, beraberlik ve kardeşliğimizin perçinlenmesini Cenab-ı Allah'tan temenni ve niyaz ederim.
Yorum Yazın